Örgütlerin hizmet verdikleri toplum kesimleriyle iletisim ve etkilesime girmeleri karsilikli güven ve isbirligine zemin hazirlayarak amaçlarini gerçeklestirmelerine yardimci olmaktadir. Ancak bu güven ve isbirliginin devamli olabilmesi taraflarin hak ve sorumluluklarini yerine layikiyla getirmelerine de baglidir. 24 Nisan 2004 tarihinde yürürlüge giren 4982 sayili Bilgi Edinme Hakki Kanunu bu konuda taraflarin karsilikli hak ve sorumluluklarini düzenleyerek saglikli bir devlet–vatandas iliskisi gelistirebilmenin somut zeminini olusturmustur. Bu kanunun dört yillik zaman diliminde uygulanmasi sirasinda karsilasilan sorunlari ve saglanan faydalari somut olarak ortaya koymak ve yasanin Türk kamu yönetiminin amaçlari çerçevesinde bilim adamlarinca objektif bir gözle degerlendirilmesi gerekmekteydi.Türkiye’de kamu yönetiminde yillardir yasanan halkla iliskiler sorunlarinin çözülmesi açisindan büyük ümit bagladigimiz Bilgi Edinme Hakki Kanunu uygulamalari önümüzdeki yillarda önemli sonuçlar doguracaktir. Dr. Ümit Arklan’in, yaptigi bu arastirma, Türk kamu yönetiminin halkla iliskiler sorunlarinin Bilgi Edinme Hakki Kanunu çerçevesinde tespit edilmesi ve çözüm için öneriler getirilmesi amacina yönelik ilk kapsamli arastirmadir. Prof. Dr. Mehmet KÜÇÜKKURT
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade