Kimlik, Tanınma Mücadelesi Ve Şarkiyatçılık

Türkiye’de yasayan insanlar olarak çok uzun süredir kimlik meseleleriyle, deyim yerindeyse, basimiz belada: Modern Bati ile iliski içinde kendimizi kim veya ne olarak öne sürmek istedigimiz sorusu düsünce ve siyasetin önemli konularindan biri olageldi. Öte yandan kimlik meselesi, dünyada ve Türkiye’de baska içeriklerle de siyasal ve toplumsal mücadelelerin baslica konulari arasinda yer aliyor: çok çesitli kesimlerin resmi ve gayriresmi taninma talepleri, retler, siyaset ve hukuk alanlarindaki tartisma ve çatismalar Kimlik siyaseti denen bu sicak gündemin karsisinda (veya yani basinda) simdilerde geri plana itilmis gibi görünen köklü bir mesele olarak sosyal adalet gündemi de var. Bu iki siyaset tarzinin birbirini dislayip dislamadigini da tartisan Kimlik, Taninma Mücadelesi ve Sarkiyatçilik, kimlik kavram ve siyasetinin mahiyeti ve sinirlari üzerine etrafli bir düsünme çabasi. Kolay çözümlere teslim olmamak için felsefeye ve kurama, soyutluga düsmemek için de toplumsal hareketlere ve tarihe bakiyor. Kilavuz kabul ettigi Edward Said’in düsüncesini açimladigi kadar dünyayi anlamak için de kullaniyor. Basta sosyal ve beseri bilimlerde çalisanlar olmak üzere okurlarimizin ilgiyle okuyacagina inaniyoruz.

YAZAR HAKKINDA: Firat Mollaer Bursa’da dogdu, okul ve is nedeniyle Kocaeli, Istanbul, Bursa ve Ankara’da, kazandigi doktora ve doktora sonrasi arastirma burslari sayesinde bir süre Glasgow ve New York’ta yasadi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Genel Sosyoloji ve Metodoloji programinda doktorasini tamamladi. Siyasal-sosyal kuram, siyasal düsünceler, kültürel incelemeler ve modern Türkiye’de siyasal düsünceler alanlarinda çalisiyor.