Dünyanin tam bir tarihi, en atilganlarin ve hatta en saflarin cesaretini kiracak noktalara sahiptir. Bu tarih, kiyisi olmayan, ne basi ne de sonu olan bir nehir degil midir? Ve bu benzetme bile yetersizdir: Dünya tarihi bir nehir degil de, birçok nehirdir. Ne mutlu ki, tarihçiler asiri bolluktaki malzemeyle bogusma aliskanligina sahiptirler. Bunlar tarihi kesimlere ayirarak (siyasal, iktisadi, toplumsal, kültürel tarih) bu asiri bollugu basitlestirmektedirler. Özellikle de, zamanin çesitli zamansalliklar halinde bölünebilecegini iktisatçilardan ögrenmislerdir ve böylece zaman evcillesmekte, ele avuca sigar hale gelmektedir: Tarihte uzun veya çok uzun süreli zamansalliklar, yavas veya daha az yavas konjonktürler, hizli, bazilari da anlik olan sapmalar vardir ve bunlarin en kisa olanlari, ayni zamanda saptanmalari en kolay olanlaridir. Sonuçta, dünya tarihini basitlestirmek ve örgütlemek üzere, hiç de ihmal edilemeyecek araçlara sahibiz. Ve yasanmis bir zamani dünyanin boyutlarina çikartabiliriz; ancak dünyanin zamani, insanlarin tarihinin toplami degildir ve olmamalidir. Bu istisnai zaman, yerine ve dönemine göre, bazi mekânlara ve bazi gerçeklere hükmetmektedir. Ama baska gerçekler, baska mekânlar onun elinden kaçmakta ve ona yabanci kalmaktadirlar.
F. Braudel
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade