Kanuni’den sonra basa geçen padisahlar, medrese ve ilmiye sinifinin islahina çalismislarsa da basari saglanamamis, bozulma ve usulsüzlükler devam etmistir. Ilmiye teskilâtindaki islah çalismalari, biraz farkli bir yaklasimla daha sonraki asirlarda da devam etmistir. 3. Selim, hemen her konuda islahata girisirken, ilmiyeye önem ve öncelik vermeye gayret etmistir. Bütün bu gayret ve bakis açilari, genellikle klasik anlayisin bir devami niteligindedir. 2. Mahmut döneminde de medreselerle ciddi bir sekilde ilgilenilmemis, ilmiye mensuplarinin sahip oldugu genis imkânlar ve nüfuz sahalari yavas yavas ellerinden alinmaya baslanmistir. Nihayet, 1826’da Evkaf-i Hümayun Nezareti’nin kuruldu ve o zamana kadar ilmiyenin büyük ölçüde yararlandigi vakif gelirleri nezaret vasitasiyla devlet bütçesine aktarildi. Bu uygulamadan vakif gelirleriyle idare edilen medreseler zarar gördü. Bu dönem, medreseler açisindan kaynaklarin elinden alindigi, yenilenme ve gelismesi için hiçbir ciddi tesebbüsün yapilmadigi, bilakis kendi haline terk edilerek alternatif egitim kurumlarinin, yani Bati usulü egitimin öngörüldügü bir devir olmustur.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade