Haritalar büyüler bizi. Dünyaya dair bildiklerimizi bir araya getirir, ilerlememizin kaydini tutar, hepsinden ötesi bizim hikâyemizi anlatirlar. Onlarsiz bir dünya düsünün: Nasil yolculuk yapardik? Toprak üstünde nasil hak iddia ederdik? Ülkeler nereye kadar yayilirdi? Kadinla erkek arabada ne ugruna birbirini yerdi?
Tam Benim Tipim ile yazi karakterleri gibi meraklisina özel duran bir konudan uluslararasi çoksatan yaratan Simon Garfield simdi sihrini haritalar için konusturuyor. Garfield, kâsif ve filozoflarin eski dönem eskizlerinden Google Maps ve ötesine varan yolu izleyerek, haritalarin insan dogasindaki en iyiyi (kesif ve merak) ve en kötüyü (çatisma ve yikim) nasil kusursuz yansittigini ortaya koyuyor.
Ortaçagin büyüleyici mappa mundilerinden asilmaz ve hiç var olmamis Kong Daglari’na, Amerika’nin kesfinden Afrika’yi haritalama kâbusuna, kolera ile savasan kartograflardan kapatildigi hücrede Dünya’yi haritalamis Venedikli kesise, dudak uçuklatan kartografik sahtekârliklardan çevrimiçi harita savaslarina uzanan onlarca sasirtici öykü, Garfield’in çok sayida görselle süslenmis sürükleyici, tutkulu ve nüktedan anlatimi sayesinde gerçek bir ziyafete dönüsüyor.
“Simon Garfield, yanindayken zamanin nasil akip gittigini fark etmediginiz bir ögretmen gibi… Muhtesem bir anlatici.”
Observer
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade