Çin yilliklari olmasa Türk tarihinin ilk dönemi, Bizans ve Arap tarihleri olmasa Osmanli tarihinin kurulus yillari yeterince aydinlatilamazdi. Zira ilk standart Osmanli kronikleri kurulustan yaklasik 150 yil kadar sonra kaleme alinmis, bu eserlerde de hemen sadece siyasî ve askerî olaylara yer verilmistir. Devletin idaresi, askerî ve ilmî yapisi gibi konular hakkinda bilgi edinmek isteyenler, anilan eserlerin satir aralarinda bulabilecekleri kirinti bilgilerle yetinmek zorundadirlar...
Fatih Sultan Mehmed'in bir hatt-i hümayun seklinde bizzat kendi agzindan hazirlattigi Kanunnâme-i Âl-i Osman'in bir teskilât tarihi kaynagi olarak tarih arastirmalarinda müstesna bir yeri ve önemi vardir. Zira bu eserde, Istanbul'un fethiyle kurulusu tamamlanan ve gelisme dönemine giren Osmanli Devleti'nin protokol kurallari, saltanat töreleri, bazi suçlar ve cezalari ile devlet ricali için resmî yazismalarda kullanilan elkap örnekleri ilk defa bir araya getirilmis bulunmaktadir.
Prof. Dr. Abdülkadir Özcan
Kanunnâme-i Âl-i Osman, muhtevasiyla ve üslubuyla Osmanli teskilat tarihinin essiz bir kaynagidir. Günümüzde hâlâ tartisilmakta olan "Nizâm-i Âlem Için Kardes Katli Meselesi" ile ilgili Kanunnâme maddesi, bu maddenin dayanagi ve Osmanli hanedanindaki ölümlerin ne sebeple gerçeklestigi, Prof. Dr. Abdülkadir Özcan'in emek mahsulü arastirmalariyla açikliga kavusturulmaktadir. Küçük bazi degisikliklerle yüzyillarca yürürlükte kalmasi ise eserin önemini ve kaynak degerini bir kez daha ortaya koymaktadir.
Titiz bir tahlil ve karsilastirmali metin nesri usulüyle hazirlanan Atam Dedem Kanunu - Kanunnâme-i Âl-i Osman, barindirdigi lügatçe ve tipkibasim ile birlikte alaninin kaynak eseri olarak büyük bir boslugu doldurmaktadir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade