Bu kitap, Eski Çag tarihine ve yemek pisirmeye olan sonsuz ilgimin bir ürünü olarak ortaya çikti. Yemek hayatimizin tam merkezinde olmasina karsin tarihle iliskilendirmekte güçlük çektigimiz bir alandir. Imparatorluklarin dogmasina-yikilmasina, savaslarin gidisatina nasil yön verdigini bir türlü göremeyiz, ya da görür de altinda daha büyük sebepler arariz. Oysa dogrulugu tartismali olmakla birlikte Fransa krali 16. Louis’nin esi Marie Antoniette’in açliktan yakinan yoksul halkin sikayetlerini savusturmak amaciyla söyledigi varsayilan ekmek bulamiyorlarsa pasta yesinler sözünün Fransiz devrimine giden yolu açtigini ve sözün sahibinin giyotinle idam edildigini bilmeyen yoktur. Antik Çag için de durum bundan farkli degildir, Hellenlerin tahil tarimi yapabilecekleri arazilere duyduklari ilgiyi, bu ilgiden dolayi Kolonizasyon faaliyetlerini baslattiklarini artik kabul ediyoruz. Romalilarin birçok amaçla kullandiklari silphium adli bitkiyi neslini tüketmek pahasina ithal ettiklerini belki bu kitaptan ögreneceksiniz. Zeytin ve zeytinyagi olmasa Hellen uygarligi nasil bir hal alirdi sorusu cevabini asla bulamayacagimiz bir sirdir. Imparatorlar sofralarini neden en seçkin yiyeceklerle donatiyorlardi? Bununla neyi amaçliyor ve ugruna nasil bir paha ödüyorlardi? Bu ve benzeri sorular çogaltilirsa yemegin tarihle iliskisi daha kolay anlasilacaktir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade