Güney Denizi Hikayeleri

Büyük serüvenlerin büyük yazari Jack London, bizi yüzyil öncesinin dalgali denizlerine götürüyor. 19. yüzyilin sonlarinda ve 20. yüzyilin baslarinda Pasifik bölgesindeki degisik ada topluluklarinda ve teknelerde geçen Güney Denizi Hikâyeleri’nin çogunlugu yazarin görgü tanigi oldugu gerçek olaylardan esinlenmis. Kisisel deneyimlere dayanan anlatilarin gücüyle aktarilan bu hikâyeler, sömürgeler çagindaki Pasifik ülkelerini, emperyalizmle egzotik ortamin arasindaki iliskiyi ve bölgenin zorlu tropikal kosullarini irdeliyor.

Sömürgecilerin, kaçirilip köle olarak satilan Güney Denizi adalilarina taktiklari adla karatavuklar, topraklarini isgal eden tamahkâr ve dolandirici Batili tacirlerle basa çikmak zorundaydilar. Ilk bakista adalardaki yerli halkin kurban, yabancilarin da zorba oldugu bu cografyada, ezilen adalilar sonunda zorbaliga isyan edip efendilerini öldürmeye, mallarini çalmaya kalkinca isler tersine dönmüstü. Hiçbir sey ve hiç kimse ne tam siyah ne de tam beyazdi; Güney Pasifik bölgesinin tartisilmaz gerçegiydi bu.

Onun kadar maceraperest ve eylem adami pek az yazar vardir... Kisa hikâyelerindeki mükemmellik neredeyse unutuldu.