Dünya edebiyatinin en tartismali isimlerinden Anaïs Nin hayati boyunca baskalarinin kaçtigi, cinsellik, kürtaj, ensest, evlilik disi iliskiler gibi konulari yazdi. Nin’in, Henry Miller ve esi June’la iliskisinden de beslenip kaleme aldigi, “kadin gelisiminin öyküsü” diye nitelendirdigi bes kitaplik Içsel Kentler serisi sairane üslubu ve bireyselligiyle iz birakan bir basyapit oldu. Serinin ikinci kitabi Albatrosun Çocuklari ise “Mühürlü Oda” ve “Kafe” adli iki kisimdan olusuyor ve Djuna’nin gençligini anlatarak basliyor.
Aglamayi bile sanata dönüstüren Djuna dans okulunda. Ögretmeninin en ufak davranisinin biraktigi etkiler devasa. Atlikarinca gibi dönen duygular. Yasli erkeklerin otoritesi, gençlerin cazibesi. Ve yollarin kesistigi bir kafe. Bir de öteki odalarda kalan erkek ile kadinin bitmek bilmez tartismalari.
Anaïs Nin’den Albatrosun Çocuklari, kökleri çocuklugun yaralarina kadar uzanan zaaflara, pusulasiz kaybolmaktan korkacaginiz içsel kentlere ve insanlarin sigindigi arzu adalarina dair sarsici bir roman.
“Bazilarinca ‘Kadin psikologlarinin en mühimi. Bir kadinin sanatçi olarak ilk gerçek portresi,’ diye nitelendirildi.” –Kate Millett
“Bu yüzyilin en olaganüstü ve aykiri yazarlarindan.” –The New York Times Book Review
Içsel Sehirler serisi 2. kitap
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade