Tarihî gerçeklerin bir “maddî” dis yüzü bir de özünde gizli, “manevî” iç yüzü vardir. Malazgirt Savasi’nin anlasilabilmesi (bilinebilmesi degil) için, “Malazgirt’e yönelik bir yaklasim ortaya koyarak savasin maddî sartlarini dönemin birincil kaynaklarindan hareketle tespit etmek, sahih, dogru belgelere bagli gerçek bilgisini edinmek, tarihin maddî ve manevî etkenlerinin “tarihin mantigi”yla sentezini yapmak gerekir.
Bu kitap, Oguz Kagan Destani’ndaki gibi, “Kün tug bolgil, kök kurikan” (Günes tug olsun, gök çadir) diyerek Asya bozkirlarindan Türkistan, Mâverâünnehr ve Horasan’dan yola çikan ve denize ulasmanin özlem ve idealiyle “Taki taluy, taki müren” (Daha deniz, daha irmak) diye devam ederek Anadolu’ya gelen Türklerin, Asya’daki “Hun-Göktürk-Selçuklu” çizgisinin bir devami olarak Ön Asya’da “Selçuklu-Osmanli-Cumhuriyet” çizgisinde olusan; bir ucunda Hun ve Göktürk, tam ortasinda Selçuklu ve öbür ucundaysa Osmanli’nin durdugu ve bu üç tarihî duragi birbirine ve Cumhuriyet’imize baglayan hattin Oguz oldugu; Anadolu’daki, Türkiye’deki varligimiz ve medeniyetimizin “millî, Islâmî ve insanî esaslari” yönünden 21. yüzyilin safaginda yepyeni bir çagin baslamakta oldugu ve bu çagin Türkiye, Türk dünyasi ve Islâm âlemi için yeni bir hamle, yeni bir yükselis evresi olacagi ve bu mübarek vatanin tesekkülünde ledünnî bir sirrin gizli oldugu inanciyla kaleme alinmistir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade