Yemek ile dolu bir mideye hikmet yerlesmez.
Bu marifete nasil eristin? diye soruldugunda Bayezid Bistâmî Aç bir karin ve çiplak bir beden ile diye cevap vermistir. Açlik, ilk dönemlerden itibaren tasavvufta marifete eristiren bir yöntem olagelmistir.
Bir tarife göre tasavvuf, nefsin tüm hazlarini terketmektir. Dünyevi olani birakarak Ilahi olana ulasmayi gaye edinen sufiler bu anlayis çerçevesinde ragbet etmemek anlamindaki zühdü hayatlarinin her alaninda uygulamaya çalismis; bu açidan zühdü; kiyafette zühd, yeme-içmede zühd, alisveriste zühd, konusmada, bakmada, isitmede zühd, mülkiyette zühd seklinde bir bütün olarak benimsemislerdir.
Açlik da zahitligin kurucu bir unsuru olarak ilk dönemden itibaren farkli sekillerde uygulanmistir. Sufiler aç kalarak ahlaklanma ve ahlaklanarak da marifetullaha erisme arasinda kurduklari irtibat ile açligi, tasavvufi egitim sürecinin merkezine yerlestirmislerdir.
Yazar Hakkinda:
Sultan Adanir Salihoglu
1988 Adana dogumlu olan Sultan Adanir Salihoglu 2012’de Bogaziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümü'nden mezun oldu. 2013 yilinda Istanbul Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Tasavvuf Bölümü'nde basladigi yüksek lisansini 2016’da Ilk Dönem Sufilerinde Bir Nefs Terbiye Yöntemi Olarak Açlik teziyle tamamlayarak ayni üniversitede doktoraya basladi. Halen ayni üniversitede çalismalarini sürdürmektedir.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade