Dimov'un sakali ise tüccarlarin sakalina benziyordu. Tabii, Dimov eger bir ressam ya da yazar olsaydi, o zaman herkes sakalinin tipki Zola'ya benzedigini söylerdi.
“Çekirge”den
Mezarliktan iyi bir ruh hâliyle döndük. Ama aradan bir hafta geçmeden, genelgelerle yasak edilmeyen, ne var ki tamamiyla izin de verilmeyen yasam, o sert, o yorucu, o anlamsiz hayat, yine eskisi gibi akip gitmeye basladi.
“Kilifli Adam”dan
‘Daha baska duygular...' diye düsünüyordu... ‘Bunlarda hiç duygu olmadigi çok dogru... Iste simdi amirlerimin evine ziyarete gidecegim, imza defterine imza atacagim... Bütün bunlari yaparken insan hiçbir sey duymuyor ki! Öyle iste, bosu bosuna... Yani bir çesit tebrik makinesi...'
“Ünlem Isareti”nden
Klasik Rus edebiyatinda elestirel gerçekçiligin en gerçek, en olgun temsilcisi sayilan Çehov, hikâyeleriyle Rus edebiyatini oldugu kadar dünya edebiyatini da zenginlestirmistir. “Yazi yazma sanati, aslinda kötü yazilanlari çizme sanatidir,” sözleriyle yazi anlayisini ifade eden; yalin dili ve ilk bakista siradan görünen çarpici karakterleri ile Çehov, derinligin resmini yüzeyde yapmayi basarmis ender yazarlardan biridir.
Kent Hikâyeleri, Çehov'un sadece mekân degil, bürokrasinin, yoksullugun, çözümsüzlügün, yalnizligin merkezi olarak da ele aldigi kenti, çesitli sekillerde sergiledigi hikâyelerden yapilmis bir seçki, bir okuma önerisidir.
Hasan Âli Ediz'in güzel Türkçesi ile…
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade