Hülagü Han Bozkırın Gazabı

Cengiz Han, gökte tek Tanri oldugunu düsünüyordu. Istiyordu ki yerde de tek hükümdar olsun. Kurmayi düsündügü “Dünya Devleti” bu düsünceden dogmustu. Bunun için de zamana ve güce ihtiyaci vardi. Zamana hakim olma düsüncesi, onu “Abuhayat” denilen yasam iksirinin pesine düsürdü. Dünyanin sayili bilim adamlarini sarayinda topladi ve ünlü bilim adami Çang-Sun'a sordu:

“Istiyorum ki dünyada benden güçlü kimse olmasin. Bu mümkün mü?”

Çang-Sun biraz düsündükten sonra, “Dünyanin ünlü bilim adamlari emrindedir. Onlara söyle, sana çagin en gelismis silahlarini yapsinlar. Ayrica gizemli güçleri olan sihirli Yada Tasi'ni da buldur,” dedi.

Han, silahlari yaptirdi, Yada Tasini da buldurdu. Fakat abuhayati bir türlü bulamadi.

Onun düsüncelerini ogullari ve torunlari hayata geçirmeye çalistilar. Torunu Hülâgü Han, Meraga'da dünyanin en gelismis uzay bilim merkezini kurdurdu. Bu arada dedesinin baslattigi fetihlere devam ederek, efsanevi Alamut Kalesi'ni yerle bir edip, bes yüz yillik Abbasi devletine son verdi.

Onun zamaninda Mogol Devleti'nin topraklari Çin'den Dogu Avrupa'ya kadar uzaniyordu. Dünyadan biat almaya ramak kalmisti. Fakat insan ne oldum degil ne olacagim demeliymis. Magrur kumandan, Ayncalutta Memlüklere, Terekte de Altin Ordu devletine yenilince, dünya devleti düsüncesi de düsünce olarak kaldi yalnizca. Han, ugradigi hayal kirikligini bir türlü yenemedi. Ölmeden önce son sözleri, “Sonun da sonuna geldik, sonunda” oldu.