Yaşlanma Ve Yaşlılık

Yaslanan dünya nüfusu, her bireyin hayatini, sosyal iliskilerini, ekonomiyi ve toplumu farkli sekillerde derinden etkilemektedir. Türkiye ise günümüzde göreceli olarak genç bir nüfusa sahip, ancak yakin bir gelecekte ülkenin demografik yapisinin ileri endüstri toplumlarina benzeyecegi asikardir. 80 yas üstü nüfusun sayisinin 2050’ye gelindiginde çok artacagi, aktif ve çalisan nüfusun genel nüfusa oraninin bugüne göre azalacagi demograflar tarafindan ortaya koyulmaktadir. Günümüzün ve gelecegin yaslilari kimlerdir? Günümüzde ve gelecekte yaslanmanin ve yasli olmanin zihinsel, bedensel ve toplumsal özellikleri nelerdir? Yaslilari nasil taniyoruz, onlara nasil davraniyoruz? Yaslilarin daha genç yas gruplariyla iliskileri nasil tanimlanabilir? Sayilari artmakta olan yasli kisilere kimler bakacak, onlar için ne gibi insani ve maddi kaynaklara ihtiyacimiz olacak, onlara özgü hak, hukuk kurallari olusturulacak mi? Yaslilarin mutlulugu, dolayisiyla genel olarak toplumsal mutlugumuz için ne tür sosyal politikalar üretmeliyiz? Ve en önemlisi, sorunlarla nasil bas edebiliriz? Alan Duben’in derledigi bu eserde nöroloji, psikoloji, demografi, sosyoloji, hukuk, ekonomi, medya çalismalari, yeni teknolojiler ve sosyal politikalar perspektiflerinden, Türkiye ve dünyadan örneklerle yaslilik ve yaslanma ele alinip irdelenmekte ve sorulara cevap aranmaktadir. Dünyanin birçok yerinde, toplumsal ve bireysel düzeyde yaslanmanin anlami, yasli olmak, uzun yasam, yaslanan toplumlarin yüzlesmek zorunda kaldigi süreçler, maliyetler ve sorunlarla ilgili yayinlanmis sayisiz eser bulunmaktadir. Felsefeden finansa uzanan genis bir yelpazede çalismalar yapan alaninda önemli akademisyenlerin katki yaptigi bu disiplinlerarasi çalisma, literatüre önemli katkida bulunacaktir.