Duvar

TARIH GERI DÖNÜYOR. DUVARLAR YENIDEN YÜKSELIYOR.
Deniz Ülke Aribogan, tarihin geri dönüsünü ve yeniden duvarlarla örülmeye baslayan dünyamizi yazdi.
Deniz Ülke Aribogan’in küresellesmeye, göçe, siber dünyaya, Çin’in ekonomik yayilmaciligina, Rus askeri yayilmasina ve demokrasiye karsi insa edilen duvarlari, ‘duvarli dünya’ perspektifiyle ele aldigi son kitabi Duvar Inkilâp Kitabevi tarafindan yayimlandi.
Aribogan, küresellesme aktörlerinin sinirlari ve duvarlari zorlamaya devam ettigi günümüzde, otoriter/totaliter sistemlerin yükselise geçtigi yeni bir dönemin basladigini; güçlü, seçilmis kral liderlerin öncülügünde siyasetin yeniden sekillenecegini belirtiyor. Yazar, devlet merkezlerinin, elindeki teknolojik donanimlarin da katkisiyla duvarlar içine hapsettikleri halklarini daha kisitlayici sistemlerle yönetecegini, devletlerarasindaki iliskilerin devlet disi aktörlerce yönlendirilen kontrolsüz bir anarsi ortamindan, kontrollü bir rekabet ortamina girecegini söylüyor.
Berlin Duvari’nin 1989’da yikilisi uluslararasi iliskiler alaninda temel söylemlerin ve kavramlarin degistigi, yeni paradigmalarin kurgulandigi bir milat olarak kabul edilmisti. Küresellesme söyleminin ve liberallesme egilimlerinin zirve yaptigi bir dönem olarak kabul edilen 20. yüzyilin son çeyreginde ‘duvar’ sembolü nasil ön plana çiktiysa, 2010’lu yillarda da ‘duvar’lar ana gündemi olusturmaya basladi. Ancak bu kez sözü edilen, ‘yikilan degil insa edilen ve edilecek olan duvarlardi’. Berlin Duvari’nin yikilisindan bugüne kadar geçen sürede 70’ten fazla ülkenin sinirlarini duvar veya çitle çevirdigini anlatan Deniz Ülke Aribogan, Dünyanin ruhu degisti. 1987’de Ronald Reagan’in Berlin’de yaptigi konusmadaki yikin bu duvari talimati, simdilerde yerini Trump’in duvar korur söylemine birakti. ‘Sinirlari olmayan dünya’ kavrami çoktan tarihe gömüldü bile, diyor.
Yüzyilin basinda küresel köyden, sinirlarin geçirgenliginden, ulusalligin bitisinden söz edilirken, sadece birkaç sene içerisinde sinirlarin somut bariyerlerle tahkim edilmesinden, elektrikli çitlerden, güvenlik kameralarindan, kontrolsüz geçislerin durdurulmasindan bahsedilir olundu.
Degisen küresel paradigmayi akici bir dille ve disiplinlerarasi bir yaklasimla ele alan Aribogan, Duvar kitabiyla; duvari sadece tasin tasin üstüne kondugu bir insaattan ibaret olarak tanimlamanin yetersizligini, duvarin insan uygarligi üzerindeki sosyolojik ve psikolojik sonuçlari itibariyle da farkli anlamlari olan bir tasarim oldugunu anlama ve görme olanagi sunuyor.