“Genellikle bir devir, ondan en az etkilenenlere, ona en uzak olanlara, dolayisiyla da ondan en çok aci çekenlere çok açik bir sekilde damgasini vurur. … Benjamin'in de basina gelen buydu. Hali tavri, dinlerken ve konusurken basini tutus biçimi, hareketleri, davranislari, özellikle de sözcük seçimine, sözdizimine varasiya konusma tarzi, nihayet, kendine özgü açiksözlülügü… hepsi öylesine eski moda görünüyordu ki, tipki yabanci bir ülkenin kiyisina vuran biri gibi, on dokuzuncu yüzyildan yirminci yüzyila sürgün edilen biri gibiydi. … [Kendisini] ‘parçalanmakta olan bir yelken direginin tepesi'nde ya da yikintilar arasinda ‘yasarken ölü ve gerçekten hayatta kalmis' biri [gibi duyumsuyordu]: … Zengin ve garip olan seyleri, derinliklerdeki incileri ve mercanlari alip su üstüne çikarmak için denizin dibine kadar inen bir inci avcisi gibi…
– Hannah Arendt
Walter Benjamin'in bir felsefeci ve elestirel kuramci olarak önemi onun çok çesitli alanlarda ve kendine özgü bir pariltiyla kalem oynatmasindan, ürettigi düsüncelerin bugün de çok verimli tartismalara yol açmasindan ileri gelir. Siyasal yönelimli bir estetik ve kültür kurami gelistirme yönündeki çabalari hem Frankfurt Okulu hem de Brecht açisindan hatiri sayilir bir uyaran olmustur. Yazdigi eserler erken dönem Alman Romantizmine duyulan ilgiyi yeniden canlandirmis, film kuraminin gelismesine katkida bulunmus, kültür kuramini, yani sira modern döneme egemen olan felsefi kavramlari etkilemis, Derrida, Agamben ve Habermas gibi düsünürlere kaynaklik etmis ve siyasal teolojinin yeniden tartisilmasina vesile olmustur.
Bu seçkide, kisa ömrüne ragmen yirminci yüzyilin en önemli düsünürleri arasina girmeyi basaran Walter Benjamin'i ve onun o çok yönlü ve verimli eserini okurla olabildigince bulusturmayi amaçliyoruz.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade