Avrupada Hümanizma Ve Rönesans Kültürü

Rönesans Avrupasinin siyasi ve entelektüel elitlerinin karakterini belirleyen Hümanizma kültürünün yükselisini inceleyen bu kitap, tarihin en etkili kültür devrimlerinden birinin belli basli belirleyici özelliklerinin ufuk açici bir sentezini sunuyor. Charles G. Nauert, 14. yüzyil Italyasinin benzersiz toplumsal ve kültürel kosullarinin ürünü olan Hümanizmayi daha genis bir Avrupa baglamina yerlestirerek, Kuzey Avrupaya yayilisini da ayrintili olarak ele aliyor. Hümanizmanin Petrarcadan Montaignee bütün önemli veçheleriyle aktarilmasi, elinizdeki kitabi gelenekselolarak Italyadaki Hümanizma deneyiminin egemen oldugu diger incelemelerden ayiriyor. 14. yüzyil Italyasinda ortaya çikan, 15. yüzyilin sonlarindan itibaren de bütün Avrupaya yayilan Hümanizmanin, elitist kökenine karsin giderek popüler kültürde ve güzel sanatlarda baskin bir rol üstlenmeye basladigi bu tarihsel süreç, sanatla ve önemli sahsiyetlerin yasam öykülerinden unsurlarla, entelektüel yasamin kenarina itilseler de bilgiyle donanmis hümanistler olmayi hedefleyen kadin örnekleriyle renklendiriliyor. Yalnizca Hümanizmanin kaynagina degil, ugradigi dönüsümlere ve Rönesans sonrasi dönemdeki entelektüel ve dinsel gelismeler üzerindeki etkilerine de odaklanan yapit, bu alandaki bütünlüklü çalismalardan biri.