1846’da Charlotte Brontë hasta babasina bakarken, paylastiklari odanin kuytusuna çekilmis, genç bir mürebbiye üzerine bir roman yazmaya koyulmustur: yasamda kendine bir gaye ve yer edinmeye çalisan, yaninda çalistigi adama delicesine âsik, fakir ve tutkulu bir kadin üzerine. Inanç ve kararlilikla hedeflerine ulasarak rüstünü hem kendine hem de dünyaya ispatlayan bir kadin. Bu bir yaniyla Jane Eyre’in ama bir yaniyla da yazari Charlotte Brontë’nin hikâyesi. Ve tabii tamamen Güney Afrikali yazar Sheila Kohler’in penceresinden.
Kohler, Brontë ailesine ait mektuplardan, haklarinda yazilmis yasamöyküleri ve bizzat kendilerinin yazdigi edebi eserlerden yola çikarak, gerçek ile kurmacanin iç içe geçtigi bir hayat içinde, büyük bir yazar ile onun unutulmaz kahramanini zihnimizde yeniden canlandiriyor.
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade