Mavi Çiçek

Mavi Çiçek, on sekizinci yüzyilin sonunda, Leipzig ile Berlin arasindaki tasra ve üniversite kentlerinde geçen ve sonradan döneminin en büyük romantik sair ve düsünürlerinden olan Novalis’e dönüsecek genç kiz Fritz von Harderberg’in öyküsü. Tutkulu ve idealist Fritz, ‘Yüregimin ta kendisi’ ve ‘gerçek felsefem’ dedigi, bütün özlemlerinin ete kemige bürünmüs hali olan, on iki yasindaki Sophie von Kühn ile nisanlaninca, ailesini ve dostlarini sasirtan, rahatsiz eden, ancak kendisini umulmadik bir mutluluga kavusturan bir iliskiyi baslatmis olur. Kurgusal bir biyografi olan ve gerçek belgelere, mektuplara, güncelere dayanarak yazilan Mavi Çiçek, askin ve dehanin mantiksizligina tatli ve soyut bir alaycilikla dokunuyor. Penelope Fitzgerald’in bütün yapitlarinda görülen incelikli, duyarli, abartisiz anlatim bu kitapta olgunlasmis olarak çikiyor ortaya. Ingiltere’de 1997 yili Ulusal Kitap Elestirmenleri Ödülü’nü almis olan bu kitapta yazar, bütün fazlaliklarindan arindirilmis, ustaca yogunlastirilmis bir dille insana sonsuz bagislayiciligin, engin hosgörünün ne kadar önemli oldugunu anlatiyor. ‘Dünya romantiklesmek zorunda. Onun özgün anlamina yeniden varabilmemizin tek yolu bu.’ Novalis’in en basta gelen düsüncelerinden olan bu ifade, ancak gerçek sanat eserlerinin basarabilecegi bir yetkinlikle isleniyor Mavi Çiçek’te.