“Her kalp atisinin bir hikâyesi vardi.”
Bestegül her sabah yaptigi gibi, o sabah da okula gitmek için evden ayrildiginda, kaderinin on üç diger insanla birlesecegini henüz bilmiyordu. O sabah metroya bindi ve son duraga kadar seyahat etti fakat son duraktan çikamadi. Onunla beraber diger on üç kiside metro istasyonunda mahsur kaldi ve o an ortak hikâyelerinin ilk kalp atisi kulaklari sagir etmeye basladi.
Enkaz altinda mücadele etmeleri gereken seyler vardi.
Açlik, susuzluk, özlem, keder, hüzün, ölüm...
Kalpleri korkuyla çarparken ansizin aralarindan biri öldü ve digerleri de ilginç sebeplerle onu bir bir takip etti. Tüm bu ölümler kalplerinde ve beyinlerinde derin izler birakirken, yapabildikleri tek sey enkaz altindan kurtarilmayi beklemek oldu.
Simdi birimiz buradan çikacak, kurtulacak. Çekildigimiz fotograflari alip bir çerçeveye koyacak, çerçeveyi bir duvara asacak, geçip karsisina bizi izleyecek. Zaman o anda donacak. Simdi birimiz sag kalacak ama solu ölmüs olacak. Birimiz, birimizin duvarina asilmis bir çerçevenin içinde yaslanacagiz. Birimiz için sarki bitecek, fakat her ikimiz de dans etmeyi birakacagiz.
Anliyor musun?
Anlamiyorsun.
Çünkü beni duymayi biraktin.
Zaten, ben de konusmayi...
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade